BAŞKENT ÜNİVERSİTESİbaskent.edu.tr
KURUM VİDEOLARININ FARKLI KİŞİLERCE İZLENME SAYISI 2.077.410

Eğitim Yönetimi Doktora Programı

Merhabalar ben Profesör Doktor Servet Özdemir. Başkent Üniversitesi, Eğitim Bilimleri ve Eğitim Yönetimi Ana Bilim Dalı öğretim üyesiyim. 3 yıldır Başkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi bünyesinde çalışıyorum. Eğitim öğretim alanında sınırlı sayıda devlet üniversitelerinde ve özel üniversitelerde doktora programı var. Bu programlardan bir tanesi de bizim üniversitemizde. Aslında bu, çok köklü devlet üniversitelerinin bile sağlayamadığı bir imkan. Bu Başkent Üniversitesi’nin öğretim üyesi zenginliği ve merkezi konumundan da kaynaklanan bir durumdur. Bizim bölümümüzde de Eğitim Yönetimi alanında doktora programının açılması, aslında, Başkent Üniversitesi’nin farklılığını gösteriyor. Bu programın temel amacı, araştırmacılar ve uygulamacılar yetiştirmektir. Biliyorsunuz doktora, akademik olarak en üst unvandır. Sizin o alanda uygulamayı, teoriyi bildiğiniz ve bu alanda söz söyleyebileceğiniz anlamına geliyor. Üniversitede verilen en üst eğitimdir. Başkent Üniversitesi olarak bu eğitimi, eğitim yönetimi olarak vermekten mutluyuz. Lisans eğitimi zaten YÖK’ün (Yükseköğretim Kurulu) çıkardığı yönetmelik çerçevesinde yürütülen bir çalışmadır. Doktora tezinden, uygulamalara farklı bir bakış açısı sunma, bir teoriyi uygulamada test etme amacı taşıması beklenir. Bizim öğrencilerimiz de tezlerinde seçtikleri bir konuda eğitim ve öğretim yönetimi meselelerine ilişkin farklı bir bakış açısı sunmaya çalışırlar. Tez süreci zaten hem sürdürüldüğü aşamada hem de sonuç aşamasında denetlenen bir süreçtir. 5 kişilik bir jüri tarafından değerlendirilir. Jüri üyelerinden en az 2 tanesi de başka üniversitelerden gelmek durumundadır. Aslında hedefimiz doktora tezlerinde aranan temel kriterlerin de üstüne çıkmaktır. Yani yeni bir görüşe kaynaklık etmek, yeni bir düşüncenin oluşmasını sağlamak, bir teorinin gelişmesini sağlamak istiyoruz. Biliyorsunuz, eğitim yönetimi alanında Türkiye’nin önemli bir birikimi var ama önemli eksiklikleri de var. Bizde yönetim, biraz deneme yanılma yoluyla öğrenilen bir süreç olarak algılandığı için, eğitim yönetimi alanında yapılacak tezlerin yol gösterici özelliği nedeniyle hem uygulamaya ışık tutması hem de politika belirleyiciliği açısından kritik bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Ana bilim dalımız Başkent Üniversitesi’nde bu hizmeti de sunabiliyor. Doktora derslerini kategorik olarak 3 grupta topladık: Doktora yapan bireylerin araştırma becerileri ve yetkinliklerini geliştirmek, kuramsal bilgilerini genişletmek ve onlara geniş bir alan bilgisi sunmak. Öğrendiklerini bir probleme dayalı olarak sahada test etmek. Yani doktora programları, teori ve uygulamayı birlikte gerçekleştiren çalışmalardır. Doktoranın genel ruhu da aslında böyledir. Salt bize özgü bir durum da değil bu. Onun için araştırma dersleri var; yani İstatistik, İleri AraştırmaYöntemleri gibi dersler var. Eğitim Yönetimi’nin Kuramsal Temelleri, Eğitim Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar, Eğitim Örgütlerinde Değişim Yönetimi, Okul Geliştirme ve İyileştirme, Eğitim Politikaları Analizi, Eğitim İstatistiği, Eğitimde Özelleşme gibi spesifik derslerimiz de var. Yani Eğitim Yönetimi’nin kapsamına giren tüm alanlarda derslerimiz var. Bir de ana bilim dalı olarak amacımız şu: Eğitim yönetimi konusunu yeni bir perspektif de sunalım. Mesela Türkiye’de özel okullar yaygınlaşıyor. Eğitimde bir özelleştirme olduğu söyleniyor. Öğrenci sayısında ciddi bir artış var. Okul sayısında ciddi bir artış var. Eğitimdeki gelişmelere paralel olarak güncel sorunların da akademik bir gözden irdelenmesi ve sonuçlarının karar vericilerle ve kamuoyuyla paylaşılması gerekir. Onun için biz ülkemizde gözlemlenen eğitimdeki özelleştirme uygulamalarının gözden geçirilmesi, eğitimde evrenselleşme gibi politik analiz konularını da çok önemsiyoruz. Türk eğitim sisteminin temel vizyonu nedir? Eğitim sistemimiz nereye gidiyor? Biz ne tür kararlar alırsak eğitimde istenen sonuçları elde edebiliriz gibi sorularla ilgilenen derslerimiz var. Yani özetle söyleyecek olursam, derslerimiz öğrencilerin araştırma ve istatistik becerilerini geliştirirken, onları bağımsız bir araştırmacı yapmayı hedefliyor. Öğrencilerin kuramsal bilgisini geliştirmeyi, onlara dünyada olup bitenler konusunda fikir vermeyi ve öğrendiklerini yeni bir problem alanında test etmelerini sağlamak için de tez yazabilmelerini, bu çerçeve de yüksek öğretimde yeterliliği ön gören bir programımız var.
Akademik kadromuz oldukça zengin. Hem ana bilim dalımızda hem de üniversitemizin bizim alanımıza yakın alanlarında iş birliği yapabileceğimiz alanlar var. İşletme, ekonomi, sosyoloji gibi alanlarda da Başkent Üniversitesi’nin zengin bir öğretim üyesi kadrosu var. Başkent Üniversitesi’nin zengin akademik kadrosu sayesinde hem kendi bölümümüzde mevcut olan akademik kadro hem de diğer bölümlerin kadrolarından yararlanma imkanımız bulunmakta. Onun için araştırma ve öğretim üyesi kadromuzun bilinirlikleri ve yaptıkları açısından değerlendirirsek bölümümüzün oldukça iyi olduğunu söyleyebilirim. Eğitim öğretim, sosyal bilimler kategorisinde bir çalışma alanıdır. Laborant olarak, bir fencinin ya da kimyacının yaklaşımı gibi bir laboratuvar kullanımımız söz konusu değildir. Fakat deneyimli öğretim üyesi kadromuzun bakanlıklara, özel sektöre danışmanlık yapması, uygulamayı bilmesi, oralardaki gelişmeleri bölümümüze taşıması açısından uygulamanın tam da içerisindeyiz denebilir. Hem öğretim üyesi kadromuz sahadan geliyor, alanı biliyor hem de biz gerek özel sektörün gerekse kamu sektörünün çeşitli projelerinde ve komisyonlarında görev alarak uygulama yapıyoruz. Mesela, okullarımızı ziyaret ediyoruz. Okullar bizim için laboratuvardır. Öğretmen ve yöneticilerin eğitimi ile ilgili çeşitli programlarda görev alıyoruz. Öğretim üyelerimiz bu manada, sosyal sorumluluk projesi kapsamında ülkemizin her yerinde toplantılar ve seminerler veriyor. Yani ana bilim dalı olarak aslında tanınırlığı oldukça yüksek. Ülkemizde, Erasmus programı uygulamalarının daha çok lisans öğrencilerine yönelik uygulandığını görüyoruz, fakat biz doktora öğrencilerimizin bilimsel kongrelere katılmasını teşvik ederiz. Bölümdeki öğrencilerimiz gerek yurt içinde gerek yurt dışındaki bilimsel kongrelere hem dinleyici olarak hem de bildiri ve sunumlarıyla katılıyorlar. Bu yönde de tüm öğretim üyelerimiz öğrencileri teşvik eder. Bunun amacı da öğrencilerin, öğrenim hayatlarında araştırma yapmalarını sağlayıp, bunu sunma ve kamuoyunun tartışmasına açma açısından yetkinliklerini geliştirmektir. Öğrencilerimizin hem yurt içi hem yurt dışı deneyimlerini önemsiyoruz. Mezuniyet koşullarımız doktorada yine Yükseköğretim Kurulu’nun çizdiği çerçevededir. Öğrenciler hem zorunlu hem seçmeli dersleri vermek ve bir de seminer yapmak durumundalar. Toplam 8 ders, yeterlilik ve doktora tezi hazırlamak durumundalar. Doktora tezi de 5 kişilik bir jüri önünde savunulur ve bu savunma kabul edilirse öğrenci mezun olur. Öğrenciler doktora programını tamamladıktan sonra özel sektör de, kamuda veya üniversitelerde etkin görevlere gelebilirler. Eğitim Yönetimi alanının ülkemizde daha da önem kazanacağını söyleyebiliriz. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı 2023 Strateji Belgesinde, Öğretmenlik Meslek Kanunun çıkarıldığından söz ediliyor. Onun çalışmaları sürdürülüyor. Bizler de bu süreçlere katılıyoruz. Bu noktada Milli Eğitim Bakanlığı, Eğitim Yöneticiliğinin meslekleştirilmesi, bunun yasal bir zemine kavuşturulması ve yetiştirme sürecinde de Eğitim Yönetimi alanında eğitim görmenin bir zorunluluk olarak getirilmesini planlıyor. Öyle baktığımız zaman mezunlarımızın iş bulma imkanları ve yasal güvence elde etmeleri daha da gelişecek gibi görünüyor. Öğrencilerin farklı kaynakları, eğitimin sosyal temellerini, toplumsal temellerini, psikolojik temellerini iyi analiz etmeleri gerekir. Eğitim Yönetimi disiplinler arası bir alandır. Yani öğrencilerin iyi bir okuyucu olması, araştırma becerilerinin olması bizim için önemlidir. Bizim bölümümüzde okumak isteyen arkadaşlarımızın Eğitim Yönetimi’nin temel kitaplarını ve onları destekleyecek kaynakları, dergileri takip etmeleri onlara avantajlar sağlayacaktır. Yurt dışından başvuru yapan öğrenciler de ana bilim dalımızda doktora eğitimi alabilirler. Zaten bu tür öğrencilerimiz lisans eğitimlerimizde mevcut. Başkent Üniversitesi’nde öğrencilerimizi neler bekliyor? Bir defa iyi bir öğrenme ekosistemi bekliyor. Farklı, deneyimli hocalar ve kültürel çeşitlilik bekliyor. Yetişebilecekleri uygun bir ortam bekliyor ve onlara uygulamalı da yol gösterecek, kılavuzluk edecek, mentörlük edecek bir akademik kadro bekliyor. Eğitim Yönetimi alanında doktora yapmak isteyen meraklı arkadaşlarımızı aramızda görmek isteriz. Onların da bu süreçten büyük bir memnuniyet duyacaklarını düşünüyorum.
DAHA FAZLASINI GÖRÜNTÜLE

İLETİŞİM FORMU

  • Facebook Link
  • Twitter Link
  • VK Link
  • Telegram Link
  • Instagram Link