Genç Liderler Topluluğu

Merhaba, ben İbrahim Daver Baytaz. İktisat Bölümü dördüncü sınıf öğrencisiyim. Ben Genç Liderler Topluluğu kurucusu ve başkanıyım 2015 yılında kurduk biz bu topluluğu. Kurarkenki amacımız alanında lider olarak gördüğümüz ve toplumun fikirlerini önemsediğini ve benimsediği insanlarla, hem ziyaret edip onların fikirlerinden ve tecrübelerinden yararlanmak hem de okulumuzda ağırlayıp tüm üniversite öğrencilerinin onları dinleme şansını yakalaması için bu topluluk kurduk. Okulumuz bünyesinde bulunan Kültür Müdürlüğü bize toplantı salonunu, talep etmemiz halinde veriyor. İki haftada bir olmak üzere genelde üyelerimizle orda toplanıyoruz. Onun dışında fakültede bulunan bölüm sekreterliklerinden rica ediyoruz ve uygun olan sınıfları bize ayarlıyorlar. O şekilde de uygun olduğumuz vakitlerde sınıflarda da toplanabiliyoruz. Ekstra olarak öğle aralarında ya da okul çıkışında, yönetim kurulu olarak ya da üyelerimizle beraber, hem yemek yiyip kahve içip hem de yapacağımız etkinlikler hakkında okulun kafeteryalarında toplantılarımızı gerçekleştirebiliyoruz. 7'si yönetim kurulunda olmak üzere aktif üye sayımız 45 - 50 civarındadır. Adı üstünde, "liderlik" topluluğu olduğu için hukuk alanında, siyaset alanında, mühendislik ve tıp alanında olmak üzere okulumuzda bulunan her öğrenci bu topluluğa üye olmak istiyorlar. Çünkü kendilerinden bir şey bulabiliyorlar bu toplulukta ve kendilerini geliştirebilecek çok fazla şey onlara verebiliyoruz bu toplulukta. Bizim birçok etkinliğimiz var, topluluk olarak. En önemlileri başta da dediğim gibi toplumun lider olarak kabul ettiği insanları ziyaret edip, ofislerinde onlarla sohbet edebilme imkanı sağlıyoruz. Üyelerimiz için tabii ki bu imkanı sağlıyoruz. Üyelerimizle beraber o kişinin ofisine ya da makamına gidip sorularımızı soruyoruz, cevaplarını alıyoruz ve tecrübelerinden yararlanıyoruz. Aynı zamanda okulumuza da davet ettiğiniz bir çok önemli isim oldu şu zamana kadar . Bu sayede tüm üniversite öğrencileri o gelen konukların hepsinden çok verimli bir şekilde yararlanabilme imkanı buldu. Biz de aynı zamanda bu etkinlikleri düzenlerken birçok tecrübe tabii ki ediniyoruz; hem o kişilere tanışıyoruz, o kişileri ağırlıyoruz gibi bu konuda bir sürü örnekler verebilirim size. Biz kurulduktan sonraki hemen ikinci dönem birçok konuk ağırladık ama en geniş kapsamlı örnek görebileceğim ve sayın İlker Başbuğ'u okulumuzda ağırladık. Bizim okulumuzun 600 kişilik bir salonu var, İhsan Doğramacı konferans salonu, orası ayakta bile konuk aldı o gün ve bin kişi civarında öğrencilerimiz vardı. Rektörümüz geldi, rektör yardımcılarımız geldi, çok büyük katılımlı bir etkinliğimiz oldu. Öncesinde kendisiyle yemek yedik, daha sonra aynı zamanda kitap satımı yapmıştık o gün, kitap imzalattık. Çok verimli ve tüm okulun bize teşekkür ettiği bir etkinlik gerçekleştirmiş olduk. Düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz etkinlikler de var. Daha yeni bir kulüp olduğumuz için açıkçası, yıllardır yaptığımız bir etkinlik söyleyemeyebilirim size ama, bizim okulumuzun rektörü sayın Ali Haberal'la gerçekleştirdiğimiz bir kahvaltı oldu geçen yıl. Bunu gelenekselleştirmek istediğimizi kendisine de ilettik. Kendisi de seve seve memnun olacağını söyledi bu durumdan. Okulunuzda bulunan tüm kulüp başkanları davet edip, biz genç liderler topluluğu olarak tam kadro orada olduk. Kendisine çok güzel sorular sorduk, kendisi de tüm içtenliğiyle o soruları cevapladı. Çok güzel projelerinden bahsetti ve çok verimli bir kahvaltı gerçekleştirdik. Bunu her yıl yapmayı düşünüyoruz açıkçası. Topluluğumuza Başkent Üniversitesi'nde okuyan tüm öğrenciler üye olabilir, hiçbir konuda sıkıntı yoktur. Çünkü en başta dediğim gibi, liderlik özelliği bulunan bulunduran her bölümün öğrencileri bu topluluğa üye olmak isteyecektir. Zaten bizim topluluğumuzda 45-50 civarı üye var dedim, hakikaten herkesimden üyelere açık olduğumuzun göstergesi bu zaten. Yönetim kurulunda bile, tıpta okuyan da var, hukukta okuyan da var, İktisadi İdari Bilimler Fakültesinde okuyan da var. Çok farklı özellikleri barındıran bir topluluk olduğumuz için gelen üyeler de birbiriyle kaynaşarak birçok şeyi tecrübe edebiliyorlar bu şekilde. Kişisel olarak üniversite toplulukları bence çok verimli ve çok faydalı. Öncelikle, bence en önemli özellik sosyalleşmektir. Kulüp sayesinde birçok insanla tanışıp birçok yeni arkadaş edinebiliyorum. Çünkü gün içerisinde belki on kere haberleşmek durumunda kalıyoruz. Etkinlik olacağı zaman bir hafta boyunca 7/24 konuşmak zorunda kalıyoruz ve bir aile gibi oluyoruz. Birbirimizi daha yakından tanıyoruz çünkü bu sayede. Onun dışında eğer yönetim kuruluna girdiyseniz, hele ki başkanlık yapıyorsanız, üyeleri yönetmek, bir sorun olduğunda anında çözüm üretmek zorunluluğunuz da var demektir. Bu biraz acil durum kontrolü ve kriz çıktığında çözüm üretme yeteneği katıyor bizlere. Ve ekip halinde çalışma tecrübesini de bize, birazcık, veriyor. Aynı zamanda biz kulüplerden dolayı akademik kadro ile okulumuzda bulunan Kültür Müdürlüğü ile, rektörlükle çok iç içe bulunuyoruz. Dolayısıyla onlarla çok fazla tanışma imkanı ve sorunlarımızı birebir yüzlerine iletebilme imkanı bulduğumuzdan dolayı daha çok konuda bilgi sahibi olduk ve akademik kadro ile de daha yakın olma imkanımız oluyor. Aynı zamanda konuk ağırlıyoruz, konuklara ziyarette bulunuyoruz, bir iletişim süreci oluyor bunları yapmadan önce. Çok fazla protokol kurallarını öğrenip bir konuda nasıl konuşulur, bir konuğa nasıl mail atılır, konuk okula geldiğinde nasıl ağırlanır gibi protokol kurallarını da kulüpler sayesinde öğrenmiş oluyoruz. Ve iş hayatına girmeden önceki son adım üniversite olduğu için üniversiteyi sadece ders olarak da düşünmemek lazım diye düşünüyorum. Bu konuda da kendimizi geliştirirsek iş hayatında da daha başarılı olacağımızı düşünüyorum ben.