İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - CERRAHPAŞAistanbulc.edu.tr
KURUM VİDEOLARININ FARKLI KİŞİLERCE İZLENME SAYISI 108.861

Veteriner Fakültesi

  • SAY

    5 Yıl

  • Veteriner Fakültesi
    İSTANBUL

    2023 : 81790
    2022 : 70985
    2021 : 62947

    2023 : 425.520
    2022 : 434.090
    2021 : 377.897

    2023 : 120
    2022 : 120
    2021 : 120

İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa, Veteriner Fskültesi'nde öğretim üyesi olarak çalışıyorum. Aynı Zamanda Veteriner Hekimliği Tarihi ve Deontoloji Ana Bilim Dalı Başkanıyım. Adım Altan Armutak. Fakültemiz adı üzerinde Veteriner Fakültesi'dir. Gördüğünüz gibi etrafımızda çok sevgili hayvan dostlarımız var. Aramızda biz onları arkadaş birer dost olarak görüyoruz. Bizim için asla onlar farklı bir canlı türü olarak algılamıyoruz. Veteriner Fakültesi; hayvan dostlarımızı bizler gibi düşünen, yaşayan, hisleri, duyguları olan canlılar olarak onları anlamaya çalıştığımız bir kurumdur. Onlara şifa dağıtan, sağlık sorunlarının halledildiği bir fakültedir. Şunu söylemek gerekirse; bu gezegende insan dışında bir başka canlı türüne hizmet götüren tek meslek dalı veteriner hekimliğidir. O nedenle farklı bir yeri ve bu anlamda güçlüğü vardır. Dünyanın birçok yerinde de hayvanlarla bu kadar yakın teması olup, onları anlamaya çalışan, yaşamını onlara adamış insanlar, ileri toplumlarda, çok bilge, hayvan sevgisiyle dolu insanlar olarak görülür. Veteriner Hekimliği süre olarak 5 yıl eğitim verem; yani 10 yarı yıllık sürece sahip bir okuldur. Diğer fakültelere göre 1 yıl düzeyinde bir farklı süresi vardır. Veteriner Fakültesi'nde verilen eğitim; yüksek lisans düzeyinde bir eğitimdir. Yani burayı bitiren kişi, bir yerde master yapmış kabul edilebilir, doktoraya başlayabilir. İlk yıl veteriner hekimliğine bir başlangıç, giriş şeklinde bir eğitim - öğretim süreci uygulanır. Bu ilk yılda öğrenciler genellikle; fizik, kimya, biyoloji ağırlıklı dersler alırlar. Bunun yanı sıra anatomi dersleri başlar ve veteriner hekimliği tarihi gibi onları mesleği tanıtan dersler verilir. Anatomi öğrencilere özellikle ağır gelir çünkü gerçekten burada tıp hekimlerinin gördüğü gibi insan anatomisi olarak bir tür değil; öğrencilerimize 10 ayrı türü anatomik olarak öğretiyoruz. Nedir bunlar derseniz; koyun, keçi, domuz, sığır, at, kedi, köpek, kanatlı hayvanlar, egzotik hayvanlar ve benzeri olarak yaklaşık 10 türün anatomisi üzerine karşılaştırmalı, komparatif düzeyde bu dersler verilmektedir. Zorluğu 1. sınıfta anatomi ile başlar; daha sonra fizyoloji ve biyokimya yani vücudu tanımaya yönelik dersler başlar. Bununla beraber veteriner hekimliğe giriş, ilk yıl ya da 2. yılın ilk yarısında sona erir. Daha sonra veteriner hekimlikte pre-klinik yani klinik öncesi dönem başlar. Bu dönemde de öğrenciler; patoloji, mikrobiyoloji, viroloji, farmakoloji, parazitoloji dersleri alırlar. Artık kliniğe hazır hale gelen öğrenciler 1 yıl sonra; iç hastalıklar, cerrahi ve doğum kliniğine giriş derslerine başlarlar. Bu öğrencilerimiz bu kliniğe giriş derslerine başlamalarıyla beraber de klinikte hasta takibine başlar. Daha sonra iç hastalıklar, cerrahi, doğum, jinekoloji, suni tohumlama, egzotik hayvan dersleri gibi dersleri kliniklerde uygulamalı olarak görürken bir yandan da veteriner hekimlik sadece hayvan sağlığı ya da hastalıklarıyla ilgili olmadığından, gıda hijyeni ve teknoloji derslerini görmeye başlarlar. Bunun yanı sıra zootekni adını verdiğimiz; verimli hayvan ırklarının ıslahı, geliştirilmesi gibi dersler ya da hayvan besleme gibi alanlarda dersler de görürler. Bunun yanı sıra mesleki etik, hayvan hakları dersleri ve seçmeli dersler vardır. Bu dersleri de alan öğrenciler, 2 yıl ayrı ayrı stajlarını bitirirler ve ondan sonra bir bitirme tezi hazırlayarak; 5. yılın sonunda fakülteden mezun olurlar. Şunu söylememiz gerekir ki; fakültemiz güç bir fakültedir. Tıp Fakültesi gibi düzenli çalışmayı gerektirir. Günü gününe çalışma, dersleri takip etme, özellikle yoğun şekilde derslere devam gerektirir. Dersler teorik, teorikten daha çok laboratuvar ve klinik uygulamalı derslerdir. Bu nedenle de Veteriner Fakültesi'ne gelecek öğrencilerin öncelikli olarak hayvanları sevmelerini isteriz. Hayvanları seven kişiler bu meslekte çok daha başarılı ve verimli olabilirler. Veteriner Fakültesi dersleri içinde laboratuvarlar öneli bir yer tutar. Ayrıca araştırmalarda da laboratuvarlar çok önemlidir. Veteriner Fakültesi'nde özellikle; histoloji, fizyoloji, biyokimya laboratuvarları; pre-klinik dediğimiz mikrobiyoloji, viroloji, parazitoloji, pataloji, farmakoloji ve toksikoloji laboratuvarları hizmet vermektedir. Bunun yanı sıra kliniklerde bir de merkez laboratuvarı vardır. Klinikteki hayvan hastalıklarının teşhis ve tedavilerinde bu merkez laboratuvarında yapılan kan muayeneleri ile hayvanlarda açığa çıkabilecek hastalıkların analizleri yapılır. Yani laboratuvarı çok olan bir alandır. Laboratuvar ve klinik, teorik derslerle desteklenir. Fakültemizde iki ayrı yıl içinde staj yapılır. 3. ve 4. sınıftaki öğrencilerimiz büyük baş hayvan stajını çiftliklerde yaparlar. Bir de pet hayvan dediğimiz; kedi ve köpek üzerine klinik stajı yaparlar. Görüldüğü gibi hem klinik hem çiftlik stajını tamamlayan öğrencilerimiz, bu stajları bitirdikten sonraki süreçte yani 5. yılın sonunda bir bitirme tezi hazırlarlar. Öğrencilerimiz bu bitirme tezini bir seminer şeklinde öğretim üyelerine sunarlar. Hangi alanda tez aldılarsa, o alandaki öğretim üyeleri tarafından tezi yeterli görülen öğrencilerimiz, derslerini ve sınavlarını da bitirdikleri takdirde mezun olurlar. Veteriner Hekimliği yurt dışına açık bir iştir. Yurt dışında birçok anlaşmalı fakültelerimiz var. Kardeş fakülte durumları var. Mesela Almanya'da Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi başta olmak üzere İtalya gibi yurt dışındaki üniversitelerden öğrenciler buraya geliyor; bizim öğrencilerimiz de buralara giderek eğitim görebiliyorlar. Yani fakültemizde aktif olarak Erasmus Programları uygulanmaktadır. Bunun yanı sıra yurt dışında staj olanaklarımız vardır. Eğer ki öğrenci yazışarak ya da karşı taraftan bir davet mektubunu, fakülte dekanlığına ya da öğrenci işlerine sunarsa; dünyada herhangi bir ülkede 1, 2 ay stajını tamamlayıp gelebilir. Fakültemizin kapısı bu gibi imkanlara da açıktır. Bunun da yanı sıra üniversitemizde düzenlenmekte olan; Uluslararası Bilimsel Araştırma Kongresi vardır. Gerçekten gerek Avrupa Birliği ülkelerinden gerek Asya ülkelerinden gerek Balkan ülkelerinden yani dünyanın dört bir yanından ve Türkiye'deki 30'un üzerinde veteriner fakültelerinden öğrenciler, bu uluslararası kongreye katılmaktadır. Bu tabi büyük bir kaynaşma ovası doğurmakta ve bu da fakültemizin diğer fakültelere göre ayrıcalığı olarak kayda düşülmesi gereken bir nottur. Öğrencilerimiz 5 yıl sonunda mezun olma hakkı kazanırlar. Ama şunu söylemem gerekir ki tıpki Tıp, Diş Hekimliği ya da Eczacılık Fakültesi gibi fakültemiz de disiplinli çalışılması gereken bir fakültedir. Bunun sebebi hekimlik alanında ileri biyoloji eğitimi verilmesidir. Veteriner Fakültesi'nden mezun olan arkadaşlar; isterlerse fakültelere gidip bizler gibi akademisyen olabilir; doktoralarını yaparlar. Sonrasında yardımcı doçent, doçent ve profesör olarak fakültede hayvanlara sağlık hizmeti sunmada görev alabilirler ya da burada araştırmalar yapabilirler. Bunun yanı sıra Tıp Fakültesi'nin temel bilimlerinde yani; anatomi, fizyoloji, histoloji, biyokimya, viroloji, mikrobiyoloji, parazitoloji, patoloji gibi alanlarda, Tıp Fakülteleri'nde uzmanlık yapıp oralarda da kalabilirler. Orada akademisyen olabilirler. Aynı şekilde Diş Hekimliği Fakültesi'nde de sağlık bilimlerinde eğitim veren kurum ve kuruluşlarda akademisyen olarak çalışabilirler. Bunun yanı sıra Tarım Bakanlığı bünyesinde görev yapan büyük bir veteriner hekim teşkilat kadrosu vardır. Burada görev alıp bakanlık emriyle Türkiye'nin dört bir yanında çalışabilirler.Bölümü tercih edeceklere her zaman söylediğim gibi; ilk olarak hayvan sevgilerinin olması gerektiğidir. 2.'si benim bir önerim daha olacak. Çocukluğundan beri hayvanlarla temas eden, evinde kedi, köpek, balık besleyen, memleketinde ata binmesini bilen, inek, koyun, keçi, sığır bakan kişilerin, bu mesleğe çok daha yatkın olduklarını görüyorum. Büyük kentte doğup bunlarla daha önce ilgilenmedim, bu konuları bilmiyorum diyen kişiler yine de hayvan sevgisine sahipse, bu alanda kendini yetiştirebilir. Yeter ki hayvan sevgisi ve öğrenme enerjileri olsun. Bunun yanı sıra bu işi seçecek olan kişilerde; el becerisinin biraz daha yüksek olmasını istiyoruz. Yani hızlı şekilde parmaklarını daha kolay kullanabilecek, aynı şekilde hızlı karar verebilecek, soğukkanlı, bir kanamayı anında dindirebilecek, bir hayvanın bir hareketi karşısında hemen paniğe kapılmayacak ve neticesinde anlayışlı, zeki, deneyime açık, iş birliğine açık kişilerin Veteriner Hekimlik'te çok daha başarılı olduklarını görüyoruz. Hayvanlar bizim dostumuzdur; öğrencilerimizin en başta bu şekilde yaklaşmasını istiyoruz. Dünyanın dört bir yanında değişik veteriner hekimler var. Ancak şu gözüküyor ki hayvan sevmeyenler çok daha başarısız; hayvan seven, küçük yaşta evlerinde kedi, köpek, at, sığır, koyun, keçi bakmış olan biraz da meraklı, ilgili ve iyi çalışanlar, meslekte çok daha başarılı oluyorlar. Biz öğrencilere şunu söylüyoruz: İstanbul'un kendisi bir akademidir. İstanbul'a gelen öğrenci, burada yaşama sanatının inceliklerini de öğrenir. Burada insanların zevkleri daha da incelir. Dünya kenti, aynı zamanda tarih başkenti ve bir metropolde yaşamak insanların; genel kültürlerini arttırır, hayata bakışlarını değiştirir. 3 imparatorun; Roma'nın, Bizans’ın ve Osmanlı'nın başkentliğini yapmış bu kentte, her yönde bir tarih hayali görerek bir tarihi eserin karşısında, günlerini, saatlerini geçirebilirler. Bunun dışında 20.000.000'luk bu kentte nereden bakarsanız bakın; 1.000.000'un üzerinde; sahipli, sahipsiz hayvan vardır. Burada bunları muayene ve tedavi edebilirler. Şu an İstanbul'da; 700'ün, 800'ün üzerinde özel veteriner kliniği vardır. Hepsi çok şükür ki geçimlerini sağlamaktadır. Zaman geçtikçe bu sayı daha da artacaktır. İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa, Veteriner Fakültesi'nin bu eğitim - öğretim olanaklarının yanı sıra, öğrencilere yaşamla ilgili sayısız özellik ve olanaklar sunacaktır. Bu nedenle şiddetle burayı tavsiye ediyorum. İstanbul zaten yaşanılabilir bir şehirdir. Gerçekten burada Veteriner Hekimliği için eğitim almak; veteriner hekim olarak çalışmak da çok sofistike ayrıcalıklı bir yer edinmelerini sağlar. Batılıların ifadesiyle Veteriner Hekimler; bilge insandır. Maddiyat peşinde koşmayan insanlardır. Hatta öyle ki, batının birçok gelişmiş ülkesinde; Veteriner Fakültesi'nin öğrencileri, Tıp Fakültesi'nden daha yüksek puanlarla yerleşirler. Çünkü bunlar az sayıdadır ve hayatlarını hayvanlara adayarak sürdürmek isterler. Özellikle günümüzde değişen ekolojik koşullarla beraber, son yıllarda veteriner kliniklerine gelen egzotik hayvan sayısı da artmıştır.Tarantula örümceklerinden tutun, değişik boy yılanlara; yılanlardan tutun bukalemunlara, iguanalara, rakunlara, sincaplara, kaplumbağalara varana kadar yeni hayvan modelleri, profilleri gelmiştir. Veteriner Hekimliği'nin de ağır ağır profili değişmektedir. O nedenle ben her yönden; hem doyurucu eğitim hem yeterli, etkin, yetkin akademik kadrosu, olanakları ve İstanbul Kenti'nin bütünüyle ana paydada olması nedeniyle; İstanbul Üniversitesi -Cerrahpaşa, Veteriner Fakültesi'ni, hayvansever ve bu işe meraklı, yaşamını hayvanlara adamak isteyen öğrenci arkadaşlara, samimiyetle tavsiye ediyorum. Kendilerini bekliyoruz.
DAHA FAZLASINI GÖRÜNTÜLE

İLETİŞİM FORMU

  • Facebook Link
  • Twitter Link
  • VK Link
  • Telegram Link
  • Instagram Link