Tıp Fakültesi

Merhabalar, ben Mihran Kızıl. Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 6. sınıf öğrencisiyim. Erdek'te yaşıyorum. 6 yıldır da üniversitemde eğitimimi sürdürüyorum. Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi 6 yıllık tıp eğitimi veren bir fakültedir. Hazırlık sınıfımız bulunmamaktadır çünkü eğitim dili Türkçedir. 3 yıl pre-klinik ve son 3 yıl da klinik olmak üzere toplam 6 yıllık eğitim tamamlanmaktadır. İlk 3 yıl morfoloji binamızda amfilerde teorik derslere girerek ve laboratuvarlarda uygulamalı derslere girerek, gerektiğinde hastaneye gidip hastalar üzerinde uygulama yaparak tamamlanmaktadır. Son 3 yıl ise Namık Kemal Üniversitesi Araştırma Hastanesi’nde uygulamalı bir şekilde staj yaparak tamamlanmaktadır. İlk 3 yılda genel olarak temel dersler verilmektedir. Tabi ki klinik derslere giriş dersleri de bu yıllarda alınmaktadır. Böylece son 3 yıl için hastaneye geçildiğinde hastane hakkında fikir sahibi olarak oraya geçmiş olunuyor. Bu giriş dersleri: Anatomi, Biyokimya, Farmakoloji, Histoloji gibi temel derslerdir. Bu dersleri amfilerde teorik olarak almamıza ek olarak anatomi laboratuvarlarımızda kadavra ve maketler üzerinde bu dersin uygulamalarını yapmaktayız. Biyokimya laboratuvarında Biyokimya dersi ile alakalı uygulamaları yapmaktayız. Mikrobiyoloji laboratuvarında mikroskoplarımız mevcuttur. Hastanemizin ve morfoloji binamızın yeni olmasının avantajlarından biri de her malzemeden her öğrenciye yetecek sayıda olması ve tüm imkanların her öğrenciye eşit verilmesidir. Her öğrenci her laboratuvarda kendisine tahsis edilmiş mikroskobuyla uygulamasını yapabilmektedir. İlk 3 senede temel dersler bu şekilde verilmektedir. Son 3 senede ise cerrahi ve klinik stajları olmak üzere gerek polikliniklerde hasta görerek gerek ameliyathanelerde ameliyatlara girerek uygulamalı eğitim alıyoruz. Örnek olarak dahiliye, pediatri, genel cerrahi, kulak burun boğaz gibi alanların staj uygulamalarını ders programımızda belirtilen süreler dahilinde sırayla yaparak her birinin yeterlilik sınavını geçerek ilerlemekteyiz. Laboratuvarlarımızı pre-klinik dönem dediğimiz ilk 3 senede çok aktif olarak kullanıyoruz. Anatomi, mikrobiyoloji, histoloji, biyokimya gibi laboratuvarlarımız mevcuttur. Her laboratuvarda yeterli uygulamalı eğitimi görüp, oradaki eğitimimizi tamamlıyoruz. Tıp fakültesi eğitiminin son 3 yılı klinik eğitim olarak görünmektedir. 4. ve 5. sınıflarda stajyer hekim unvanıyla çalışılmaktadır. 4 ve 5. sınıflarda stajları uygulamalı bir şekilde alırken her stajın sonunda hem sözlü hem yazılı olmak üzere iki aşamalı sınava girmekteyiz. Eğer iki aşamalı sınavda da yeterli puanı almışsak stajı başarılı bir şekilde tamamlamış oluyoruz. Son sınıf olan 6. sınıfta ise intörn doktor olunmaktadır. İntörn doktorken hastanede herhangi bir sınava girmemekteyiz. Bu dönemde her staj için ayrılmış staj sürelerine uyarak sırayla hastanenin her bölümünde uygulamalı olarak çalışılmaktadır. Bu sürede bir intörn karnemiz oluşmaktadır. Bu karnede bulunan yeterlilikleri tamamladığımız zaman intörn doktor olarak o stajdaki yeterliliği vermiş ve o stajı başarıyla tamamlamış oluyoruz. Hastanemizin staj politikası bu şekildedir. Mezun olunca çalışabileceğimiz çok çeşitli alan bulunmaktadır. Çünkü zaten tıp, kendi içerisinde çok dalı olan bir bölümdür. Genelde bir tıp öğrencisi, fakültesine başladığında bölümde okudukça ve stajlarda anabilim dallarını gezdikçe hem kişiliği hem eğitime yönelik beklentileri hem de kendi mesleğinden beklentileri şekillenmektedir. Böylece tıp fakültesi bünyesinde bulunan temel veya klinik branşlardan istediğimizin üzerinde uzmanlaşıp uzman doktor olarak çalışabilmekteyiz.
Doktor olmak benim çocukluk hayalimdi. Çok severek ve çok isteyerek tıp fakültesine tercih yaptım. Tercih listemdeki tüm tercihler zaten tıp fakültelerinden oluşuyordu. Çok isteyerek geldim, çok severek de okuyorum. Umarım çok severek de mesleğimi icra etmeye devam edebilirim. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi 2006 yılında kuruldu. Morfoloji binamız ve hastanemiz ise 2016 yılında kuruldu. Yeni olmasının çok fazla avantajı var. Az önce de bahsettiğim gibi tüm imkanların her öğrenciye bol, çeşitli ve eşit bir şekilde verilebilmesi çok önemli. Çünkü tıp bilimi kitaplardan öğrenilecek bir bilim, doktorluk sadece okuyarak yapılabilecek bir meslek değil. Uygulamalı bir şekilde her şeye aktif olarak katılıp becerileri geliştirebilmek lazım. Çünkü insanlarla iletişimin çok önemli ve çok fazla olduğu bir bölüm. Burada yeni bir hastane olmamızın önemlerinden biri de bölgemizin tek 3. basamak sağlık hizmeti veren hastanenin bizim üniversitemizin hastanesi olmasıdır. Bunun da avantajı çok büyük çünkü hasta popülasyonu çok fazla ve gelen hasta çeşitliliği çok fazla. Her alanda, her alt birimde çok sayıda hasta görebilmekteyiz. Bunlar en büyük avantajlar. Bunların dışında akredite bir üniversite olması, diplomamızın yurt dışında geçerli sayılması çok önemli bir detay. Hocalarımız gerçekten çok değerliler. Hepsi bizlere ellerinden geldiğince yardım ediyorlar. Tüm hocalarımızla iletişim halinde olmak, bence diğer üniversitelere göre çok daha kolay. İstediğimiz zaman istediğimiz hocayla iletişime geçip akademik alanda çalışmalar yapabilmekteyiz. Emin olun hocalarımızın hepsi sizlere bu konuda çok destek olacaklardır. Biz 6 yıldır çok fazla bilimsel çalışma yapıyoruz, makaleler yayınlıyoruz ve her hocamız bize çok yardım ediyor. Bunlar en büyük avantajlarımız oldu. Tabi bunları hastaneye gelmeden bilemezdim. O yüzden tercih edecek arkadaşların tercih dönemi öncesinde gelip hastaneyi gezmelerini tavsiye ederim. Mezuniyet sonrası benim hedefim klinik anlamda bir uzmanlık yapmak. Tıp fakültesini bitirdikten sonra uzman olabilmek için TUS'a (Tıpta Uzmanlık Sınavı) girmemiz gerekiyor. TUS puanı ile tıpkı üniversite sınavı sonrası gibi üniversiteleri ve bölümleri tercih edip yerleşiyoruz. Benim de hedefim bu uzmanlık sınavında iyi bir puan alıp çocuklarla ilgili bir bölümde çalışabilmektir. Tıp fakültesi severek okunacak bir bölüm. Eğer gerçekten doktor olmak istemiyorsanız, başka nedenlerle tıp yazmanızı tavsiye etmiyorum. Çünkü 6 yıl gerçekten çok uzun bir eğitim süresi. Tıp fakültesine adımınızı attığınız andan itibaren sürekli ve uzun süreli bir eğitim serüveni içerisine girilmektedir. Tıp fakültesinde okumak, doktor olmak gerçekten uzun bir yol ama uzun olduğu kadar da keyifli. Eğer severek gelirseniz kendiniz için en büyük iyiliği yapmış olursunuz, çok mutlu bir hayatınız olur. Tercih yapacak arkadaşların Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni yazmalarını tavsiye ederim. Çünkü ben burada 6 yıl boyunca çok aktif bir şekilde istediğim her şeyi yaparak tıp fakültesi eğitimi aldım. Okulumuzun en büyük avantajlarından birisi İstanbul'a yakın olmak. Çünkü İstanbul'da çok fazla tıp kongresi ve eğitimi düzenlenmektedir. Öğrenci kongrelerinin çoğu İstanbul’da oluyor. İstanbul’a ulaşımın bu kadar kolay olması öğrencilerin okul dışında da ekstra eğitimler alarak kendilerini geliştirebileceği diploma ve sertifikalara erişim imkanı vermektedir. O yüzden Tekirdağ'ın konum olarak İstanbul’a yakın olması bence çok önemli. Adaylar bunu da göz önünde bulundursunlar. Üniversite sınavına girecek tüm arkadaşlarıma başarılar dilerim. Umarım her şey gönlünüzden geçtiği gibi olur ve umarım sizi Tekirdağ'da tıp fakültemizde görebiliriz.