İZMİR BAKIRÇAY ÜNİVERSİTESİbakircay.edu.tr
KURUM VİDEOLARININ FARKLI KİŞİLERCE İZLENME SAYISI 29.246

Rektör Anlatıyor

Ben Prof. Dr. Mustafa Berktaş. İstanbul Üniversitesi, Tıp Fakültesi mezunuyum. Uzun yıllar Doğu Anadolu Bölgesi'nde ve ülkenin çeşitli yerlerinde hem sağlık sektöründe hem de yönetici olarak hizmet yaptım. Sonrasında da İzmir’de yeni kurulan bu üniversitede kurucu rektör olarak görev alma teklifi yapıldığında ülkeme hizmet açısından bu görevi kabul ederek göreve başladım. Bugüne kadar da sağlık alanı başta olmak üzere hem özel sektörde hem kamu sektöründe üniversite ve Sağlık Bakanlığı bünyesinde birçok alanda görev yaptım. Şimdi de bütün bu tecrübeleri yeni bir üniversite olan İzmir Bakırçay Üniversitesi’nin kuruluşunda, hayata geçirmek ve ülkeme yeni bir alanda hizmet etmek istiyorum. İzmir Bakırçay Üniversitesi; 2016 yılında kanunla kuruldu, 2017 yılında da eğitim-öğretim faaliyetlerine başladı. Biz İzmir Bakırçay Üniversitesi'nin misyonunu; katma değeri yüksek, teknoloji üretme ve uygulamada Türkiye’de öncü rol üstlenen ve bu alanda toplumun ihtiyaç duyduğu bilgili ve erdemli profesyonelleri yetiştirmeyi ilke edinen bir üniversite tanımıyla ifade ediyoruz. Vizyonumuzdan bahsedecek olursam da teknoloji alanında proje odaklı yapılanan, ekosistemiyle girişimciliği teşvik eden ve sürdürülebilir bir kurumsal yapıya sahip, uluslararası ölçekte saygın bir tekno-gelişim üniversitesi olmayı hedefleyerek yolumuza devam ediyoruz. İzmir Bakırçay Üniversitesi, 6 fakülte ile kurulan bir üniversitedir. Biz sonrasında, özellikle ülkemizin ve uluslararası anlamda sağlık hizmetlerinin önemi ve güncelliği nedeniyle bir Tıp Fakültesi ekledik.  Kurulu olan fakültelerimiz; Fen-Edebiyat Fakültesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Hukuk Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Tıp Fakültesi, Eczacılık Fakültesi ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi olarak nitelendirilebilir. Bu 7 fakültenin kurulma aşamasının hemen hemen hepsini tamamladık, her birinde de 4 ya da 5 programla eğitim-öğretime devam ediyoruz. Sadece Eczacılık Fakültesi'nin yeni kurulması nedeniyle henüz öğrenci alımı planlanmadı. Onu da önümüzdeki eğitim-öğretim yılında öğrenci alabilir konuma getirmek istiyoruz. Bunun dışında 3 tane de yüksekokulumuz var. Bunlar da Adalet Meslek Yüksekokulu, Menemen Meslek Yüksekokulu ve Yabancı Diller Yüksekokulu'dur. Ayrıca eğitim-öğretim faaliyetlerinin sürdürüldüğü, lisansüstü eğitimin verildiği, hem sağlık hem sosyal hem de fen bilimleri alanlarını tek çatıda birleştirerek hizmet verdiğimiz bir Lisansüstü Eğitim Enstitümüz de bulunmaktadır. Biz özellikle üniversitemizin kuruluşunda, ülkenin ihtiyaç duyduğu yeni alanlara odaklanmayı bir görev olarak belirledik. Dolayısıyla kurulan ve yeni açılan bölümlerin hepsinin ülkenin ihtiyacı olan alanlarda gerekli olan insan kaynakları çözümünde rol almasını önemsiyoruz. Bunlardan bir tanesi olan Eczacılık Fakültesi'ni özellikle bu alanda akademisyen ihtiyacının olması nedeniyle planladık. Amacımız; özellikle sağlık sektöründe ilaç çalışmaları ihtiyacı nedeniyle bu alanda eksikliği duyulan, araştırma-geliştirme (AR-GE) faaliyetlerine katkıda bulunacak öğretim üyesi ihtiyacının karşılanması ve özellikle sağlık temalı teknoparkımızda ilaç çalışmalarının sürdürülebilmesidir. Biz genellikle yeni açılan bölümlerde sadece eğitim-öğretimi değil; toplumsal görevler, ekonomi ve araştırma-geliştirme konularının da çözümlenmesini önemsiyoruz. Bu nedenle Tıp Fakültesi'ni de İzmir’in ihtiyaç duyduğu sağlık hizmet sunumunda rol almak amacıyla kurduk ve Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile anlaşma sağladık. Şu anda İzmir’in kuzeyinde bu alanda hizmet veren, 3. basamak sağlık hizmeti sunan, tek üniversite hastanesiyiz. Bununla birlikte yeni kurulmakta olan teknoparkımızın da sağlık temalı olmasını önemsiyoruz. Hem eğitim-öğretim, hem araştırma-geliştirme hem de toplumsal hizmet görevlerinin bir arada yürütülmesi amacıyla yeni bölümlerin de açılmasını önemsiyoruz. Bu çerçevede son olarak özellikle Menemen Meslek Yüksekokulu'ndan da bahsetmek isterim. Özellikle güzel İzmir’in kuzeyindeki tarım ve hayvancılık havzasının en iyi şekilde değerlendirilmesi, teknoloji ile tanıştırılması, sağlıklı ürünlerin elde edilebileceği bir alan haline getirilebilmesi amacıyla Menemen Meslek Yüksekokulu'nda hem Ziraat Fakültesi, hem de Veteriner Fakültesi'nde yer alan birer ön lisans programıyla bu alandaki eksiğin de yerine konmasını ve bu alandaki üniversiteye düşen görevin de yapılmasını arzuluyoruz. Bu programlar da ziraat alanında Sulama Teknolojileri Programı, veterinerlik alanında da Laborant Veteriner Sağlık Hizmetleri ön lisans programlarıdır. Üniversitemizin akademik kadrosu da profesyonel bir yapıyla kurgulanmıştır. Özellikle eğitim-öğretim dönemimizin ilk yılında, kurulması için gerekli olan temel öğretim elemanı ihtiyacını karşıladık. Geçtiğimiz yıl, bütün programlarda yüksek lisans eğitimi verebilmek için gerekli olan öğretim üyesi ihtiyacını da tamamlayarak bunlarla ilgili programlarımızı gönderdik. Şu anda bu üniversitenin tüm lisans programlarında yüksek lisans programının da açık olduğunu sevinerek ifade edeyim. 2020-2021 eğitim-öğretim yılında da hedefimiz, akademik kadromuzu tüm programlarda doktora yapabilecek seviyeye taşımaktır. Bu açıdan da Karşıyaka-merkezde açılan yeni Lisansüstü Eğitim Merkezimizde, önümüzdeki yıl itibarıyla bütün programlarda yüksek lisans ve doktora verilebilir hale gelmeyi ve üniversitenin stratejik planında yer alan 2000 lisansüstü öğrenciye ulaşmayı hedefliyoruz. İzmir Bakırçay Üniversitesi, eğitim-öğretim faaliyetlerinin iyileştirilmesi konusunda farklı davranışlara ve aksiyonlara sahiptir. Bunlardan bir tanesi, eğitim-öğretim döneminin başlangıcında ilk yıl itibarıyla bütün programları akreditasyona uygun bir formata getirmek için düzenlediğimiz çalıştaydır. Böylece tüm programlarımızı akreditasyona uygun hale getirdik. Amacımız; mezuniyetten 2 yıl sonra bütün üniversitenin lisans programlarının, akredite programlar şeklinde yürütülmesi ve bu konuda çok yol aldığımızı söyleyebilirim. Her yıl, eğitim-öğretim yılı sonunda da gerekli revizyonları yaparak hedefe doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Bu açıdan belki de üniversitenin farklılığı olarak bir noktayı daha ifade etmek gerekebilir; bu da özellikle üniversitenin uygulamalı eğitime verdiği önemdir. Örneğin biz Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi'nde bu yıl itibarıyla başladığımız program çerçevesinde ülkemizde ilk defa 6+2 bir eğitim programı yürütmekteyiz. Bu programda son sınıftaki bütün Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi öğrencilerimizi, uygulamalı alanda ilgili sektör temsilcileriyle buluşturmaktayız. Öğrencilerimize bir yıldan daha uzun süreli bir intörnlük eğitimi vererek onları mesleğinde daha yetkin, uygulamaya hazır, kamu sektörü ve özel sektörde çalışma konusunda gerekli bütün donanımlara sahip, yetkin bireyler olarak yetiştirmeyi planlıyoruz. Bunlar ülkemiz için ihtiyaç duyulan, yetkinliği üst düzeyde ve göreve hazır elemanların, meslek mensuplarının yetiştirilmesi için yararlı hareketler olacaktır diye umut ediyorum. Üniversitemizin birden fazla yerleşkesi bulunmaktadır. Bunlardan ana kampüsü Seyrek’teki yerleşkemiz olarak ifade edebiliriz. Bu içinde bulunduğumuz merkezi kampüste şu anda bütün fakültelerle eğitim-öğretim faaliyetlerine devam ediyoruz. Ancak yeni birim ve bölümlere duyulan ihtiyaç nedeniyle dışarıda uygun alanlarda da yeni birimler açtık. Bu çerçevede Seyrek’te bulunan belediye binasının üniversitemize devredilmesiyle orada çok kaliteli bir Yabancı Diller Yüksekokulu açmayı planlıyoruz. Buradaki amacımız; üniversitemiz öğrencilerinin hazırlık sınıfında farklı bir lokasyonda, en iyi yabancı dil eğitimini alıp, daha donanımlı bireyler olarak lisans programlarına başlamalarını sağlamaktır. Yine bu çerçevede Menemen’deki Meslek Yüksekokulu kuruluşunda bir kültür merkezinin üniversitemize devredilmesini sağladık. Bu merkezin meslek yüksekokulu olarak kurgulanmasıyla birlikte iki branşta ön lisans programları ile eğitim vermeye başladık. Burada da üniversitemize yakışan mimari ve fonksiyonel özellikte bir binayı hayata geçirdik. Üniversitemizin yerleşim alanları açısından Karşıyaka’da, Girne Caddesi üzerinde, Karşıyaka Belediyemizin üniversitemize tahsis ettiği bir alanda çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Buradaki amacımız hem Lisansüstü Eğitim Merkezi'nin, merkeze yakın bir yerde konumlanmasını sağlayarak bütün İzmir çevresinde ulaşımı kolay, erişimi kolay bir merkez haline getirmek; hem de teknoparka giden yolculukta ilk durak olan Teknoloji Merkezi'nin de burada konuşlanmasıyla birlikte sağlık alanında teknoparklaşmaya kadar giden süreçteki başlangıcı, bu bina içerisinde yapmak istememizdir. Bunun dışında, İzmir-merkezde Örnekköy Mahallesi'nde 50 dönümlük bir arazinin üniversitemize tahsisi ile orada sağlık temalı bir teknopark yapılanmasına devam ediyoruz, gerekli izinler alınıyor. Bu konuda son olarak da yine teknopark arazisine yakın 27 dönümlük bir arazide de Tıp Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Eczacılık Fakültesi’nden oluşacak bir sağlık yerleşkesinin planlandığı ve bununla ilgili çalışmaların sürdüğünü ifade edebilirim. İzmir Bakırçay Üniversitesi, bizi tercih eden öğrenciler için de en iyi imkanları sunmak gibi bir misyon üstlenmiştir. Bu açıdan özellikle eğitim-öğretim faaliyetlerinin, teknolojik imkanların en iyisini kullanarak sunulması konusunda bir gayret içerisindeyiz. Bütün amfilerde, gerekli teknolojik donanımlara sahip ortamlarda hem estetik hem fonksiyonel imkanların sunulmasına önem veriyoruz. Bunun dışında özellikle öğrenci kulüplerimiz aracılığıyla sosyal ve kültürel faaliyetlerin yapılması konusunda bir çaba içerisindeyiz. Bu açıdan Gençlik ve Spor İl Müdürlüğümüzle bir etkinlik alanı oluşturarak öğrencilerin boş vakitlerini dolu geçirebilecekleri bir faaliyet alanı yaratmaktayız. Öğrencilerde ayrıca sportif alanlarda da imkanların sunulduğunu, güzel alanların olduğunu memnuniyetle ifade etmek isterim. 1 kapalı spor salonumuz, 1 fitness salonumuz ve diğer kapalı alanlar da mevcuttur. Öğrencilerimiz bu alanlarda boş vakitlerini geçirerek daha zinde bir bünyeye sahip olabiliyorlar. Bunun dışında dış alanlarımızda da özellikle tenis kortu, basketbol ve voleybol sahalar ile halı sahaya sahibiz. Bu açıdan öğrencilerimizi sadece eğitim değil sportif ve kültürel faaliyetler açısından da en iyi ortamda barındırma ve onlara mutlu olabilecekleri en iyi ortamı sunma konusunda çaba içerisindeyiz. İzmir Bakırçay Üniversitesi, ulaşım ve barınma açısından yeni açılmış olması nedeniyle bazı dezavantajlara ve zorluklara sahiptir. Biz bunları aşma konusunda büyük gayret içerisindeyiz. Özellikle barınmada sahip olduğumuz 2 tane özel yurt aracılığıyla bu hizmet verilmektedir. Ayrıca bulunduğumuz lokasyonda özellikle öğrencilerin barınmasına uygun stüdyo daireler de bu barınma sorununun çözümünde önemli bir alternatif olabilmekteler. Kampüs içinde bulunan alanda özellikle Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurdunun yapılması amacıyla çabalarımız devam ediyor. Bunun dışında Çiğli ve Menemen’de de yine barınma imkanlarının olduğunu ve özellikle İzmir’e yakın lokasyondaki Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında, öğrencilerimizin barınabildiğini ifade edeyim. Ulaşım olarak da yine başlangıç itibarıyla sayımızın 4000’e ulaştığı günümüzde, yeni açılımlara ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. Bu açıdan özellikle Büyük Şehir Belediyesi ve Menemen Belediyesi'ne katkıları için teşekkür ediyoruz. Her iki belediyemiz de öğrencilerimizin daha hızlı ulaşımı ve İZBAN’dan (İzmir Banliyö) üniversitemize transferi konusunda gerekli çabalarımıza katkıda bulundular ve son geldiğimiz noktada bu sorunun da epey çözülmüş olduğunu ifade edebilirim. Yine de ihtiyaçlar ölçüsünde bunlara farklı yaklaşımlarda bulunarak çözümler üretmeyi de hedefliyoruz. Üniversitemizin yapılanmasında; sadece eğitim-öğretim faaliyetleri değil sosyal-kültürel faaliyetlerin de yapılmasını çok önemsiyoruz. Bu kapsamda özellikle Seyrek ve Menemen ölçeğinde olmak üzere bütün İzmir kuzeyindeki ilgili kişilerle bir araya gelerek hem kendimizi tanıtma hem de sahadan geri bildirimleri, bizden istekleri alma konusunda periyodik olarak toplantılar yapıyoruz. İzmir Bakırçay Üniversitesi teknolojik alanlarda da sorunların çözümünde ortak olmayı çok önemsiyor ve bu konuda da büyük gayret içerisindedir. Buna örnek olarak özellikle yeni yapılanmakta olduğumuz Teknoloji Merkezi'ni, teknopark alanını ifade edebilirim. Biz sağlık temalı bir üniversite olarak kurgulandığımız için özellikle bu alandaki yapılanmamızı da teknopark yapılanmasını da bu temayla yola çıkarak inşa ediyoruz. İzmir’de Örnekköy üzerinde bulunan 50 dönümlük teknopark arazisi üzerinde yeni kurulmuş bulunan, faaliyetine yakında başlayacak olan Teknoloji Geliştirme Merkezi'nden (TEKMER) başlayarak sonra açılacak teknoloji transfer ofisleriyle birlikte önce genel, sonra yerel teknoparklarda sağlık alanında hizmet veren bir teknoloji kurumu olmayı da hedefliyor ve bu konuda gayret ediyoruz. Üniversitemiz henüz 3. eğitim-öğretim yılında olmasına karşın bütün çalışanlarımız ve öğrencilerimize onlara en yüksek düzeyde aidiyet sağlayan, mutluluk verici bir ortam sunabilen bir kurum olma konusunda çok iddialıyız. Bu açıdan öğrencilerimizin boş zamanlarını daha yararlı geçirebilecekleri spor alanlarıyla kampüsümüzü donattık. İçerde ve dışarda çeşitli spor faaliyetlerinin yapıldığı alanlarımız var. Spor salonlarımız, fitness merkezimiz, kapalı ve açık spor alanlarımız mevcut. Ayrıca bunun daha profesyonelce ve yararlı hale getirilmesi amacıyla yaklaşık 20 alanda, Halk Eğitim Merkezimizle koordineli biçimde kurs eğitmenleri alıyoruz ve onlarla birlikte hareket ediyoruz. Üniversitemizde çeşitli sanat alanlarından; bağlama, gitar ya da piyano gibi çeşitli müzik sahalarından, özel spor alanlarına kadar ihtiyaç duyulan, istekte bulunulan her alanda; eğitmenler barındırarak, onlar aracılığıyla öğrencinin istekli olduğu faaliyet alanına daha profesyonel bir yaklaşımla daha sonuç alacağı bir şekilde hareket etmesini sağlıyoruz ve memnuniyeti yüksek tutan bir üniversite olmayı hedefliyoruz İzmir Bakırçay Üniversitesi, engelli öğrenciler başlığı altında da çok önemli faaliyetler yürütmektedir. Bu başlık altında ifade edilebilecek belki en büyük başarı, 1 yıl içerisinde Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) belirlediği Engelsiz Üniversite kapsamında verilen bayrak olan turuncu bayrağa sahip olmamızdır. Üniversitemiz, İzmir’de bu alanda başarıya sahip ilk ve tek devlet üniversitesidir. Turuncu bayrak, engelli öğrencilerin kampüse temel erişim imkanlarının tümünün karşılandığı anlamını taşımaktadır. Biz de özellikle bu alanda daha fazla çözüm üreten ve katkı sunan bir üniversite olmayı hedeflemekteyiz. Bu yıl içerisinde yaptığımız özel yatırımlarla ve projelerle özellikle görme, ortopedik ve işitme engelli öğrencilerimizin eğitim imkanlarından ve sosyal imkanlardan en iyi şekilde yararlanabilmesi için genel çözümlerin yanında, her bir öğrencimiz için de ihtiyaç duyulan özel çözümleri de üreterek ilerliyoruz. Amacımız İzmir’de bütün engelli öğrencilerin her yönüyle ihtiyaçlarının karşılandığı ve tercih edilen engelli dostu bir üniversite olabilmektir. İzmir Bakırçay Üniversitesi olarak uluslararası öğrenci değişimlerini Erasmus kapsamında çok önemsiyoruz. Ulusal düzeyde öğrenci değişim programlarını da başlattık. Bu açıdan üniversitelerle de protokollerimizi yapıyoruz. İsteğimiz, her öğrencinin istediği alanda ulusal ya da uluslararası tecrübelere sahip olarak bu üniversiteden mezun olmasını sağlayabilmektir. Ayrıca teknolojik olarak da üniversitenin, özellikle sağlık alanında ürettiği hizmet ve ürünlerle söz sahibi olmayı çok istiyoruz. Üniversite, sağlık temalı olması nedeniyle bir sağlıklı yaşam alanı olarak ifade edilebilecek geriatri alanındaki hizmet sunucusu olmayı büyük proje olarak hedeflemektir. Belki sağlık köyü olarak nitelendirilebilecek ve 10 bin kişi kapasiteli; gerçek sağlık turizminin ifade edildiği ve hem kültürel, hem hizmete ilişkin hem de ekonomik boyutun yüksek olduğu bir alanda hizmet sunmak istiyoruz. Uluslararası bir işletme yürüterek söz sahibi olmayı ve tanınırlığın yanında hizmeti de sunmayı hedefliyoruz. Biz İzmir Bakırçay Üniversitesi olarak, öğrencilerimizin akademik yönlerinin yanında özellikle sosyal alanda da yetişmesini çok önemsiyoruz. Bu alanda da Türkiye’de ilk defa sosyal transkript kavramını ele alarak uygulamaya koyduk. Buradaki amacımız, akademik olarak transkript verilen öğrencilerimizin hepsi için aynı zamanda bir sosyal transkript tanımının da yapılarak, ikisinin birlikte verilmesidir. Böylece bir öğrencinin öğrencilik hayatı boyunca mesleğini elde edinceye kadarki süreçte, üniversite hayatı boyunca bütün bilimsel, sosyal ve sportif alanlarda hangi alanlarda hangi hizmeti yaptığı, hangi kulüplerde rol aldığı ve hangi eğitimlere katılarak hangi sertifikaları aldığını ortaya koymaktayız. Bu şekilde öğrenci bir meslek adayı olarak mezun olduğunda hem kamu sektörünün hem de özel sektörün bilimselliğin yanında sosyalliğini de ölçebildiği ve ona göre de tercihini yapabildiği bir alana taşımak istiyoruz. Aynı zamanda öğrencilerimizin mezun olduklarında tercih edilmelerini sağlayacak, sosyal gelişimlerinin de ölçülebilir, belgelendirilebilir olmasını sağlamayı ve bu yolla katkıda bulunmayı çok istiyoruz. Buradaki amacımız, öğrencilerimizi motive ederek sadece bilimsel alanda teorik ve pratik eğitim içerisine sıkışmasını engellemektir. Aynı zamanda sportif, kültürel ve sosyal alanlarda da faaliyet göstermesini teşvik etmek ve bu özellikleriyle donatarak topluma daha yararlı bireyler halinde yetişmelerini sağlamaktır. Biz dinamik, genç bir eğitim-öğretim kadrosuna sahibiz. Aynı zamanda eğitim-öğretim için ideal bir kampüse sahibiz. Bu açıdan değerlendirildiğinde öğrencileri sadece eğitim-öğretim alanında değil sosyal, kültürel ve bilimsel birliktelikle yeni hayatlarına, mesleki hayatlarına en iyi şekilde hazırlamayı planlıyoruz. O nedenle genç, dinamik bir üniversiteyi tercih etmelerini ve onlarla birlikte bu yolculukta keyifle yürümeyi istediğimizi memnuniyetle ifade etmek isterim. Bu düşüncelerle tüm üniversite adaylarımızı genç, dinamik kadromuzla birlikte hayata hazırlanmaları konusunda birlikte yürümeye davet ediyorum.
DAHA FAZLASINI GÖRÜNTÜLE

İLETİŞİM FORMU

  • Facebook Link
  • Twitter Link
  • VK Link
  • Telegram Link
  • Instagram Link